Neden Oyun?

Neden Oyun?

Johan Huizinga, Homo Ludens-Oyun Oynayan İnsan kitabına “Oyun kültürden daha eskidir” diye başlar. Kültür insan toplumunun varlığını gerektirir. Hayvanlar ise oyun oynamayı öğrenmek/öğretmek için insanın gelişini beklememişlerdir. Oyun sosyal açıdan insanlardan çok daha basit hayvanlarda bile görülür. Bu evrensellik, her ne kadar “eğlenceli” olsa da oyunun hayati bir işlevi de olması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Oyun, Türkçe sözlükteki tanımı olan: “Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlencedir.” ifadesinden daha derin ve kapsamlı olarak sadece en yoğun duygusu olan eğlenceden ibaret olmayan, oynayanın çeşitli duygularının, düşüncelerinin, çatışmalarının, eğilimlerinin, yeni öğrenmelerin içine alındığı eylemdir.

Oyun oynamanın çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de vücutta yarattığı olumlu etki ile mutluluk hormonu salgılattığı, duygu düzenleme ve karar verme becerilerini artırdığı, depresyon ihtimallerini azalttığı, sosyal çevre zenginliğinin bilişsel ve davranışsal işlevler ile beyin gelişiminde olumlu etkiler yarattığı gözlenmiştir.

Oyun, takım olarak çalışma becerilerini artırır. Birbiriyle oynayanların birbirlerini tanımalarını sağlar. Oyun süreç için konsantrasyon sağlar; bu da duygusal yüklerden kurtulmayı kolaylaştırır. Yarattığı haz duygusu ile günlük stresten kurtulmayı sağlar. Oyun oynayan kişi, arkadaşlarının duygu, düşünce, fikir ve davranışlarının sebeplerini anlar ve farklılıklara saygı duyar. Öğrenme bilgi aktarımı ile değil uygulama ile gerçekleştirilir. Eğitim sürecinde katılımcıların tecrübelerinden yararlanılır. Oyun, eş zamanlı ve ardıl düşünme becerilerini geliştirir, farklı strateji geliştirmeye ve bu stratejileri daha sonra günlük hayatta kullanmaya olanak sunar.

İki ormancı çok yoğun şekilde kurumuş ağaçları kesmektedir. Biri hiç dinlenmeden gün boyu çalışmakta, diğeri ise ara sıra molalar vermektedir. Akşam olduğunda ise sürekli çalışanın daha az ağaç kestiği görülür. Az ağaç kesen ormancı arkadaşına bu durumun nedenini sorduğunda “dinlenirken baltamı da biliyorum” cevabını alır. İşte oyun, bizim hem matematiksel düşünme hem sosyal beceri hem de planlama becerisi alanlarında baltalarımızı bilememizi sağlar.